
EFRASİYAB YAYINLARI

EFRASİYAB YAYINLARI ROMAN, HİKAYE VE ŞİİR YARIŞMASI KATILIM ŞARTLARI
Yarışmaya katılacak roman, şiir ve hikaye dosyaları, daha önce başka bir yarışmada ödül almamış olmalıdır.
Yarışmaya katılacak romanlarda herhangi bir tür sınırlaması ve yaş sınırı yoktur.
Roman dosyaları, word belgesi olarak dört nüsha olarak yayınevi adresine posta yoluyla gönderilecektir, dosyanın içine kapalı bir zarfın içinde öz geçmiş ve iletişim bilgilerinin olması zorunludur kapalı zarfın üstüne kendi belirleyeceğiniz rumuz yazılması gerekmektedir. hazırlanan dört nüshayanın ilk sayfasına aynı rumuz yazılmalıdır. postayla yollanacak dosyanın bir örneğide e-mail olarak gönderilmelidir ve konu kısmına belirlediğiniz rumuzu yazmak zorunludur..
Yarışma son katılım tarihi 17 Hazirandır. Sonuçları 22 eylülde yayınevi sitesinden ve sosyal ağlarından yayınlanacaktır. Ayrıca kazanan kişilerin adresine posta yoluyla bildirilecektir.
Yarışmayı kazananlar her kategoride 1. 2. 3. olarak açıklanacaktır.
POSTA ADRESİ
29 EKİM MH. CAVİT ORHAN TÜTENGİL CD. TAŞKENT ST. A BLK. K:2 D:6 NİLÜFER\BURSA
MAİL: efrasiyabyayinevi@hotmail.com
pasta yoluyla gönderilmeyen dosyalar yarışmaya dahil edilmeyecektir hem posta hemde mail yoluyla gönderilmesi zorunludur.
SEÇİCİ KURUL: Filiz öz, Nazım Kara, Ferda Özipek, Ayhan Kara






Su durulup hareketsiz hale geldiğinde şelalenin bir geçiş kapısı olduğuna kendini iyice inandırmıştı. Suya atlamaya karar verdi ve suya atlamadan önce dikkatlice son bir kez Dünya’ya dair bir işaret görmek için çabaladı. Görebildiği tek şey akan şelale ve onun oluşturduğu su birikintisiydi. ‘’Dünya göster bana yüzünü seni göremiyorum, sana bu kadar sevgi ve özlemle doluyken ne olur saklama kendini benden’’ sözlerini dile getirip umutsuzca suya baktı. Daha fazla beklemeden atlamaya karar verdi. Uçurumun kenarında suya atlamak için hamle yaptığında.
“ Dünya sana ne sevgi ve bağlılık gösterir, ne de hakiki yüzünü neden bu kadar düşkünsün keder içinde yaşadığın şu sefil Dünya’ya?’’ Serzenişlerini duyduğu kişiye doğru döndüğünde Hami'nin tam arkasında durduğunu gördü. “Hami’’ diye bilmişti titrek ve kısık bir ses tonuyla. “Hami sen neden buradasın beni bırakmamış mıydın?’’
“ Senin için buradayım insanoğlu yoluna devam etmen için buradayım’’
“ Ne yolu, yol bitti ben Dünya’ ya gidiyorum ya unuttun mu?’’
“ Hangi Dünya’ya gideceksin senin için yalnızlaşan ve kederden kedere savuran Dünya’ya mı?’’